مَا كَذَبَ ٱلۡفُؤَادُ مَا رَأَىٰٓ

Onun gördügünü kalb(i) yalanlamadi.


أَفَتُمَٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ

Onun gördükleri hakkinda simdi kendisi ile tartisacak misiniz.


وَلَقَدۡ رَءَاهُ نَزۡلَةً أُخۡرَىٰ

Andolsun onu bir kez daha görmüstü.


عِندَ سِدۡرَةِ ٱلۡمُنتَهَىٰ

Sidretü'l- Müntehâ'nin yaninda.


عِندَهَا جَنَّةُ ٱلۡمَأۡوَىٰٓ

Ki Cennetü'l- Me'vâ onun yanindadir.


إِذۡ يَغۡشَى ٱلسِّدۡرَةَ مَا يَغۡشَىٰ

Sidre'yi kaplayan kapliyordu.


مَا زَاغَ ٱلۡبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ

(Peygamberin) gözü sasmadi ve siniri asmadi.


لَقَدۡ رَأَىٰ مِنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ

Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyügünü gördü.


أَفَرَءَيۡتُمُ ٱللَّـٰتَ وَٱلۡعُزَّىٰ

Siz de gördünüz degil mi o Lât ve Uzza'yi?


وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ

Ve üçüncü olarak da öteki (put) Menat'i?



الصفحة التالية
Icon