وَلَمۡ أَدۡرِ مَا حِسَابِيَهۡ
Hesabimin ne oldugunu bilmeseydim,
يَٰلَيۡتَهَا كَانَتِ ٱلۡقَاضِيَةَ
Ne olurdu o ölüm, is bitirici olsaydi.
مَآ أَغۡنَىٰ عَنِّي مَالِيَهۡۜ
Malim bana hiç fayda vermedi.
هَلَكَ عَنِّي سُلۡطَٰنِيَهۡ
Gücüm de benden yok olup gitti."
خُذُوهُ فَغُلُّوهُ
(Zebanilere söyle denir): "Onu yakalayin da baglayin."
ثُمَّ ٱلۡجَحِيمَ صَلُّوهُ
"Sonra cehenneme atin onu."
ثُمَّ فِي سِلۡسِلَةٖ ذَرۡعُهَا سَبۡعُونَ ذِرَاعٗا فَٱسۡلُكُوهُ
"Sonra da boyu yetmis arsin zincir içerisinde onu oraya sokun."
إِنَّهُۥ كَانَ لَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ ٱلۡعَظِيمِ
Çünkü o, büyük Allah'a inanmiyordu.
وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ
Yoksula yedirmeye tesvik etmiyordu.
فَلَيۡسَ لَهُ ٱلۡيَوۡمَ هَٰهُنَا حَمِيمٞ
Bu sebeple bugün burada onun candan bir dostu yoktur.