يُبَصَّرُونَهُمۡۚ يَوَدُّ ٱلۡمُجۡرِمُ لَوۡ يَفۡتَدِي مِنۡ عَذَابِ يَوۡمِئِذِۭ بِبَنِيهِ
Birbirlerine gösterilirler. Suçlu o günün azabindan kurtulmak için fidye vermek ister; ogullarini,
وَصَٰحِبَتِهِۦ وَأَخِيهِ
12- Esini ve kardesini,
وَفَصِيلَتِهِ ٱلَّتِي تُـٔۡوِيهِ
Kendisini barindiran, içinde yetistigi tüm ailesini,
وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ يُنجِيهِ
Ve yeryüzünde bulunanlarin hepsini ki, tek kendini kurtarabilsin.
كَلَّآۖ إِنَّهَا لَظَىٰ
Hayir, o alevlenen bir atestir.
نَزَّاعَةٗ لِّلشَّوَىٰ
Derileri kavurur, soyar.
تَدۡعُواْ مَنۡ أَدۡبَرَ وَتَوَلَّىٰ
Çagirir, sirtini dönüp gideni,
وَجَمَعَ فَأَوۡعَىٰٓ
Mal toplayip kasada yigani,
۞إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ خُلِقَ هَلُوعًا
Dogrusu insan dayaniksiz ve huysuz yaratilmistir.
إِذَا مَسَّهُ ٱلشَّرُّ جَزُوعٗا
Kendisine kötülük dokundu mu sizlanir.