قَالُواْ لَمۡ نَكُ مِنَ ٱلۡمُصَلِّينَ
Suçlular der ki: "Biz namaz kilanlardan degildik."
وَلَمۡ نَكُ نُطۡعِمُ ٱلۡمِسۡكِينَ
"Yoksula da yedirmezdik."
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ ٱلۡخَآئِضِينَ
"Bos seylere dalanlarla dalar giderdik."
وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ
"Ceza gününü yalanlardik."
حَتَّىٰٓ أَتَىٰنَا ٱلۡيَقِينُ
"Nihayet bize ölüm gelip çatti."
فَمَا تَنفَعُهُمۡ شَفَٰعَةُ ٱلشَّـٰفِعِينَ
Artik onlara sefaatçilerin sefaati fayda vermez.
فَمَا لَهُمۡ عَنِ ٱلتَّذۡكِرَةِ مُعۡرِضِينَ
Simdi o Kur'ân'dan yüz çevirirlerken ne mazeretleri var?
كَأَنَّهُمۡ حُمُرٞ مُّسۡتَنفِرَةٞ
Sanki onlar ürkmüs yaban esekleri.
فَرَّتۡ مِن قَسۡوَرَةِۭ
Arslandan kaçmaktalar.
بَلۡ يُرِيدُ كُلُّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ أَن يُؤۡتَىٰ صُحُفٗا مُّنَشَّرَةٗ
Hayir, onlardan her kisi kendisine açilmis sayfalar verilmesini istiyor.