وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلرَّجۡعِ
Andolsun o dönüslü göge,
وَٱلۡأَرۡضِ ذَاتِ ٱلصَّدۡعِ
O yarilip çatlayan yere,
إِنَّهُۥ لَقَوۡلٞ فَصۡلٞ
Kuskusuz Kur'ân, ayirici bir sözdür.
وَمَا هُوَ بِٱلۡهَزۡلِ
O asla bir saka degildir.
إِنَّهُمۡ يَكِيدُونَ كَيۡدٗا
Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar.
وَأَكِيدُ كَيۡدٗا
Ben de hilelerine karsilik veririm.
فَمَهِّلِ ٱلۡكَٰفِرِينَ أَمۡهِلۡهُمۡ رُوَيۡدَۢا
Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tani.