وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَا بَعۡضُهُمۡ إِلَىٰ بَعۡضٖ قَالُوٓاْ أَتُحَدِّثُونَهُم بِمَا فَتَحَ ٱللَّهُ عَلَيۡكُمۡ لِيُحَآجُّوكُم بِهِۦ عِندَ رَبِّكُمۡۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ
Üstelik iman edenlere rastladiklarinda inandik derler, birbirleriyle basbasa kaldiklari zaman, "Rabbinizin huzurunda aleyhinize delil olarak kullansinlar diye mi tutup Allah'in size açikladigi gerçekleri onlara da söylüyorsunuz? Hiç akliniz yok mu be?" derlerdi.
أَوَلَا يَعۡلَمُونَ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعۡلِنُونَ
Peki bilmezler mi ki, onlar neyi sir olarak saklar ve neyi açikça söylerlerse Allah hepsini bilir.
وَمِنۡهُمۡ أُمِّيُّونَ لَا يَعۡلَمُونَ ٱلۡكِتَٰبَ إِلَّآ أَمَانِيَّ وَإِنۡ هُمۡ إِلَّا يَظُنُّونَ
Bunlarin bir de ümmî (okuma yazmasi olmayan) kismi vardir, kitabi bilmezler, ancak birtakim kuruntu yiginina, bos saplantilara kapilir ve zan içinde dolasir dururlar.
فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ يَكۡتُبُونَ ٱلۡكِتَٰبَ بِأَيۡدِيهِمۡ ثُمَّ يَقُولُونَ هَٰذَا مِنۡ عِندِ ٱللَّهِ لِيَشۡتَرُواْ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلٗاۖ فَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا كَتَبَتۡ أَيۡدِيهِمۡ وَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا يَكۡسِبُونَ
Artik o kimselerin vay haline ki, kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz para almak için "Bu Allah katindandir." derler. Artik vay o elleriyle yazdiklari yüzünden onlara, vay o kazandiklari vebal yüzünden onlara!..