تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Onlar bir ümmet idiler, gelip geçtiler. Onlara kendi kazandiklari, size de kendi kazandiklariniz. Ve siz onlarin yaptiklarindan sorumlu tutulacak degilsiniz.
۞سَيَقُولُ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَ ٱلنَّاسِ مَا وَلَّىٰهُمۡ عَن قِبۡلَتِهِمُ ٱلَّتِي كَانُواْ عَلَيۡهَاۚ قُل لِّلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ
Insanlar içinde bir kisim beyinsizler takimi, "Bunlari bulunduklari kibleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Dogu da, bati da Allah'indir. O, kimi dilerse onu hidayete erdirir."
وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَٰكُمۡ أُمَّةٗ وَسَطٗا لِّتَكُونُواْ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيۡكُمۡ شَهِيدٗاۗ وَمَا جَعَلۡنَا ٱلۡقِبۡلَةَ ٱلَّتِي كُنتَ عَلَيۡهَآ إِلَّا لِنَعۡلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيۡهِۚ وَإِن كَانَتۡ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ
Ve iste böyle, sizi ortada yürüyen bir ümmet kildik ki, siz bütün insanlar üzerine adalet örnegi ve hakkin sahitleri olasiniz, Peygamber de sizin üzerinize sahit olsun. Daha önce içinde durdugun Kâ'be'yi kible yapmamiz da sunun içindir: Peygamber'in izince gidecekleri, iki ökçesi üzerinde geri döneceklerden ayiralim. Bu is elbette Allah'in hidayet ettigi kimselerin disindakilere çok agir gelecekti. Allah imaninizi kaybedecek degildir. Hiç süphesiz Allah, bütün insanlara çok sefkatlidir, çok merhametlidir.