ذَٰلِكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ ٱلۡقُرَىٰ نَقُصُّهُۥ عَلَيۡكَۖ مِنۡهَا قَآئِمٞ وَحَصِيدٞ
Iste bu helâk olmus memleketlerin önemli haberlerindendir. Sana onu kissa olarak anlatiyoruz. Onlardan yerinde duranlar da var, biçilenler (yok olup gidenler) de.
وَمَا ظَلَمۡنَٰهُمۡ وَلَٰكِن ظَلَمُوٓاْ أَنفُسَهُمۡۖ فَمَآ أَغۡنَتۡ عَنۡهُمۡ ءَالِهَتُهُمُ ٱلَّتِي يَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مِن شَيۡءٖ لَّمَّا جَآءَ أَمۡرُ رَبِّكَۖ وَمَا زَادُوهُمۡ غَيۡرَ تَتۡبِيبٖ
Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Allah'i birakip da taptiklari tanrilar, Rabbinin emri gelince kendilerine hiçbir fayda saglayamadilar. Hasarlarini arttirmaktan baska bir seye yaramadilar.
وَكَذَٰلِكَ أَخۡذُ رَبِّكَ إِذَآ أَخَذَ ٱلۡقُرَىٰ وَهِيَ ظَٰلِمَةٌۚ إِنَّ أَخۡذَهُۥٓ أَلِيمٞ شَدِيدٌ
Iste Rabbin, zalim memleketleri cezalandirdigi zaman böyle cezalandirir. Çünkü O'nun cezasi çok aci, çok çetindir.
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لِّمَنۡ خَافَ عَذَابَ ٱلۡأٓخِرَةِۚ ذَٰلِكَ يَوۡمٞ مَّجۡمُوعٞ لَّهُ ٱلنَّاسُ وَذَٰلِكَ يَوۡمٞ مَّشۡهُودٞ
Ahiret azabindan korkanlar için bunda muhakkak ki, bir ibret vardir. O, öyle bir gündür ki, bütün insanlar onun için toplanacaktir ve o, öyle bir gündür ki, mutlaka görülecektir.
وَمَا نُؤَخِّرُهُۥٓ إِلَّا لِأَجَلٖ مَّعۡدُودٖ
Biz onu sadece belli bir süreye kadar geciktiriyoruz.