قَالَ مَا خَطۡبُكُنَّ إِذۡ رَٰوَدتُّنَّ يُوسُفَ عَن نَّفۡسِهِۦۚ قُلۡنَ حَٰشَ لِلَّهِ مَا عَلِمۡنَا عَلَيۡهِ مِن سُوٓءٖۚ قَالَتِ ٱمۡرَأَتُ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡـَٰٔنَ حَصۡحَصَ ٱلۡحَقُّ أَنَا۠ رَٰوَدتُّهُۥ عَن نَّفۡسِهِۦ وَإِنَّهُۥ لَمِنَ ٱلصَّـٰدِقِينَ
Hükümdar, o kadinlara "Derdiniz neydi ki, o vakit Yusuf'un nefsinden murad almaya kalktiniz?" dedi. Onlar "Hâsâ, Allah için, biz onun aleyhinde hiçbir fenalik bilmiyoruz" dediler. Aziz'in, karisi da: "Simdi hak ve hakikat oldugu gibi ortaya çikti. Aslinda onun nefsinden ben murad almak istedim. O ise seksiz süphesiz dogrulardandir" dedi.
ذَٰلِكَ لِيَعۡلَمَ أَنِّي لَمۡ أَخُنۡهُ بِٱلۡغَيۡبِ وَأَنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي كَيۡدَ ٱلۡخَآئِنِينَ
(Yusuf dedi ki): Iste bu sunun içindir: Bilsin ki, ben ona arkasindan hainlik etmedim. Gerçekten Allah hainlerin hilesini basariya ulastirmaz.
۞وَمَآ أُبَرِّئُ نَفۡسِيٓۚ إِنَّ ٱلنَّفۡسَ لَأَمَّارَةُۢ بِٱلسُّوٓءِ إِلَّا مَا رَحِمَ رَبِّيٓۚ إِنَّ رَبِّي غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ben yine de nefsimi temize çikarmiyorum. Çünkü nefis siddetle kötülügü emreder. Ancak Rabbimin rahmetiyle yarligadigi müstesna. Muhakkak ki, Rabbim bagislayici ve merhametlidir.
وَقَالَ ٱلۡمَلِكُ ٱئۡتُونِي بِهِۦٓ أَسۡتَخۡلِصۡهُ لِنَفۡسِيۖ فَلَمَّا كَلَّمَهُۥ قَالَ إِنَّكَ ٱلۡيَوۡمَ لَدَيۡنَا مَكِينٌ أَمِينٞ
Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, kendime tahsis edeyim." Sonra onunla konusunca da: "Sen bugün yanimizda gerçekten büyük bir mevki sahibisin, güvenilir birisin" dedi.