۞رَبِّ قَدۡ ءَاتَيۡتَنِي مِنَ ٱلۡمُلۡكِ وَعَلَّمۡتَنِي مِن تَأۡوِيلِ ٱلۡأَحَادِيثِۚ فَاطِرَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ أَنتَ وَلِيِّۦ فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۖ تَوَفَّنِي مُسۡلِمٗا وَأَلۡحِقۡنِي بِٱلصَّـٰلِحِينَ

"Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyalarin tabirinden bir ilim ögrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canimi müslüman olarak al ve beni salih kullarin arasina kat!" ﴿*﴾ Hasili, ne zaman ki, Yusuf'a vardilar, yani Yusuf'un daha önce kardeslerine tenbih edip istedigi gibi, basta babalari olmak üzere bütün aile bireyleri topluca Misir'a gelip Yusuf'un yanina vardilar. Rivayet olunur ki, Yusuf ve Melik, yanlarinda dört bin asker, birtakim devlet adamlari ve Misir halkindan çok sayida insan, gelen kafileyi karsilamaya çikmislardi. Yakub Aleyhisselam, oglu Yahuda'ya dayanarak yürüyordu, karsidan gelen kafileye ve atlilara bakip, "Ey Yahuda, su karsidaki adam Misir'in Firavun'u mu?" diye sordu. O da "Hayir, Firavun degil, oglun" dedi. Yaklastiklari zaman Yusuf'dan önce Yakup selam verdi ve "Selam sana ey hüzünleri gideren" dedi﴿*﴾ilh.


ذَٰلِكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ ٱلۡغَيۡبِ نُوحِيهِ إِلَيۡكَۖ وَمَا كُنتَ لَدَيۡهِمۡ إِذۡ أَجۡمَعُوٓاْ أَمۡرَهُمۡ وَهُمۡ يَمۡكُرُونَ

Iste bu, sana vahiyle bildirdigimiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar yapacaklarina karar verip mekir (oyun) yaparlarken sen yanlarinda degildin.



الصفحة التالية
Icon