وَنَبِّئۡهُمۡ عَن ضَيۡفِ إِبۡرَٰهِيمَ

Hem o kullara, Ibrahim'in misafirlerinden de haber ver.


إِذۡ دَخَلُواْ عَلَيۡهِ فَقَالُواْ سَلَٰمٗا قَالَ إِنَّا مِنكُمۡ وَجِلُونَ

Hani melekler, Ibrahim'in yanina girdikleri zaman, "selam" demisler, Ibrahim de onlara: "Biz sizden korkuyoruz" demisti.


قَالُواْ لَا تَوۡجَلۡ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَٰمٍ عَلِيمٖ

Melekler: "Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir ogul müjdeliyoruz" dediler.


قَالَ أَبَشَّرۡتُمُونِي عَلَىٰٓ أَن مَّسَّنِيَ ٱلۡكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ

Ibrahim dedi ki: "Bana ihtiyarlik gelmisken, beni mi müjdeliyorsunuz, neye dayanarak beni müjdeliyorsunuz?"


قَالُواْ بَشَّرۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ فَلَا تَكُن مِّنَ ٱلۡقَٰنِطِينَ

Melekler: "Seni gerçekle müjdeliyoruz. Sakin Allah'in rahmetinden ümidini kesenlerden olma!" dediler.


قَالَ وَمَن يَقۡنَطُ مِن رَّحۡمَةِ رَبِّهِۦٓ إِلَّا ٱلضَّآلُّونَ

Ibrahim dedi ki: "Rabbimin rahmetinden, sapiklardan baska kim ümit keser?"


قَالَ فَمَا خَطۡبُكُمۡ أَيُّهَا ٱلۡمُرۡسَلُونَ

"Ey elçiler! Baska ne isiniz var?" dedi.



الصفحة التالية
Icon