يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِۚ وَنَحۡشُرُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ يَوۡمَئِذٖ زُرۡقٗا

Sûr'a üfürülecegi gün ki biz suçlulari o gün, (gözleri korkudan) gögermis olarak mahserde toplayacagiz.


يَتَخَٰفَتُونَ بَيۡنَهُمۡ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا عَشۡرٗا

"Siz dünyada sadece on(gün) kaldiniz" diye kendi aralarinda gizli gizli konusurlar.


نَّحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذۡ يَقُولُ أَمۡثَلُهُمۡ طَرِيقَةً إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا يَوۡمٗا

Aralarinda ne konusacaklarini biz çok iyi biliriz. Görüsü en üstün olan: "Ancak bir gün kaldiniz" diyecektir.


وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡجِبَالِ فَقُلۡ يَنسِفُهَا رَبِّي نَسۡفٗا

(Ey Muhammed!) Sana daglar(in kiyametteki durumunu) sorarlar, de ki: "Rabbim onlari ufalayip savuracak."


فَيَذَرُهَا قَاعٗا صَفۡصَفٗا

"Böylece yerlerini dümdüz bos bir halde birakacak."


لَّا تَرَىٰ فِيهَا عِوَجٗا وَلَآ أَمۡتٗا

"Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin."


يَوۡمَئِذٖ يَتَّبِعُونَ ٱلدَّاعِيَ لَا عِوَجَ لَهُۥۖ وَخَشَعَتِ ٱلۡأَصۡوَاتُ لِلرَّحۡمَٰنِ فَلَا تَسۡمَعُ إِلَّا هَمۡسٗا

O gün, hiçbir tarafa sapmadan o davetçiye (Sûr'a üfleyenin çagrisina) uyarlar. Öyleki, Rahmân'in heybetinden sesler kisilmistir. Artik bir fisiltidan baska hiçbir sey isitemezsin.



الصفحة التالية
Icon