فَلَمَّآ أَحَسُّواْ بَأۡسَنَآ إِذَا هُم مِّنۡهَا يَرۡكُضُونَ
Onlar azabimizin siddetini hissettikleri zaman oradan kaçmaya koyuluyorlardi.
لَا تَرۡكُضُواْ وَٱرۡجِعُوٓاْ إِلَىٰ مَآ أُتۡرِفۡتُمۡ فِيهِ وَمَسَٰكِنِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تُسۡـَٔلُونَ
"Kosup kaçmayin; size nimet verilen yere, yurtlariniza dönün ki, sorguya çekileceksiniz" dedik.
قَالُواْ يَٰوَيۡلَنَآ إِنَّا كُنَّا ظَٰلِمِينَ
Onlar da: "Vay bizlere! Biz gerçekten zalimler idik" dediler.
فَمَا زَالَت تِّلۡكَ دَعۡوَىٰهُمۡ حَتَّىٰ جَعَلۡنَٰهُمۡ حَصِيدًا خَٰمِدِينَ
Biz, onlari biçilmis bir ekin ve bir yigin kül haline getirinceye kadar hep sözleri bu feryad olmustur.
وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا لَٰعِبِينَ
Biz gök ile yeri ve aralarindaki seyleri, bos bir eglence için yaratmadik.
لَوۡ أَرَدۡنَآ أَن نَّتَّخِذَ لَهۡوٗا لَّٱتَّخَذۡنَٰهُ مِن لَّدُنَّآ إِن كُنَّا فَٰعِلِينَ
Eger bir eglence edinmek isteseydik, elbette onu katimizdan edinirdik. Yapacak olsaydik öyle yapardik.
بَلۡ نَقۡذِفُ بِٱلۡحَقِّ عَلَى ٱلۡبَٰطِلِ فَيَدۡمَغُهُۥ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٞۚ وَلَكُمُ ٱلۡوَيۡلُ مِمَّا تَصِفُونَ
Hayir, biz hakki batilin basina çarpariz da onun beynini parçalar. Bir de bakarsin (batil) o anda yok olup gitmistir. Allah'a yakistirdiginiz vasiflardan ötürü size yaziklar olsun.