إِذۡ جَآءُوكُم مِّن فَوۡقِكُمۡ وَمِنۡ أَسۡفَلَ مِنكُمۡ وَإِذۡ زَاغَتِ ٱلۡأَبۡصَٰرُ وَبَلَغَتِ ٱلۡقُلُوبُ ٱلۡحَنَاجِرَ وَتَظُنُّونَ بِٱللَّهِ ٱلظُّنُونَا۠

O zaman onlar, hem üstünüzden gelmislerdi, hem asagi tarafinizdan, ve o vakit gözler kaymis, yürekler girtlaklara dayanmisti. Siz Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.


هُنَالِكَ ٱبۡتُلِيَ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ وَزُلۡزِلُواْ زِلۡزَالٗا شَدِيدٗا

Iste burada müminler imtihan edilmis ve siddetli bir sarsinti ile sarsilmislardi.


وَإِذۡ يَقُولُ ٱلۡمُنَٰفِقُونَ وَٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ مَّا وَعَدَنَا ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥٓ إِلَّا غُرُورٗا

O vakit münâfiklar ve kalblerinde bir hastalik bulunanlar: "Allah ve Resulü bize bir aldanistan baska bir vaad yapmamis." diyorlardi.


وَإِذۡ قَالَت طَّآئِفَةٞ مِّنۡهُمۡ يَـٰٓأَهۡلَ يَثۡرِبَ لَا مُقَامَ لَكُمۡ فَٱرۡجِعُواْۚ وَيَسۡتَـٔۡذِنُ فَرِيقٞ مِّنۡهُمُ ٱلنَّبِيَّ يَقُولُونَ إِنَّ بُيُوتَنَا عَوۡرَةٞ وَمَا هِيَ بِعَوۡرَةٍۖ إِن يُرِيدُونَ إِلَّا فِرَارٗا

O vakit bunlardan bir grup: "Ey Medine halki! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün." diyorlardi. Yine onlardan bir kismi da Peygamberden izin istiyor, evlerimiz gerçekten (düsmana) açiktir." diyorlardi, halbuki açik degildi, sadece kaçmak istiyorlardi.



الصفحة التالية
Icon