يَقُولُ أَءِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُصَدِّقِينَ
Derdi ki: "Sen gerçekten inananlardan misin?"
أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَدِينُونَ
"Öldügümüz ve bir toprakla bir yigin kemik oldugumuz zaman biz hakikaten cezalanacak miyiz?"
قَالَ هَلۡ أَنتُم مُّطَّلِعُونَ
"Siz onu tanir misiniz?" der.
فَٱطَّلَعَ فَرَءَاهُ فِي سَوَآءِ ٱلۡجَحِيمِ
Derken bakinir ve onu cehennemin ta ortasinda görür.
قَالَ تَٱللَّهِ إِن كِدتَّ لَتُرۡدِينِ
Ona söyle der: "Allah'a yemin ederim ki, dogrusu sen az daha beni helak edecektin."
وَلَوۡلَا نِعۡمَةُ رَبِّي لَكُنتُ مِنَ ٱلۡمُحۡضَرِينَ
"Rabbimin nimeti olmasaydi, ben de bu tutuklananlardan olacaktim."
أَفَمَا نَحۡنُ بِمَيِّتِينَ
(58-59) "Nasilmis bak. Biz ilk ölümümüzden baska bir daha ölmeyecek miymisiz? Biz azaba ugratilmayacak miymisiz?
إِلَّا مَوۡتَتَنَا ٱلۡأُولَىٰ وَمَا نَحۡنُ بِمُعَذَّبِينَ
(58-59) "Nasilmis bak. Biz ilk ölümümüzden baska bir daha ölmeyecek miymisiz? Biz azaba ugratilmayacak miymisiz?