إِنَّهُمۡ أَلۡفَوۡاْ ءَابَآءَهُمۡ ضَآلِّينَ
Çünkü onlar, atalarini sapiklikta buldular.
فَهُمۡ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمۡ يُهۡرَعُونَ
Simdi de kendileri onlarin izlerinde kosturuyorlar.
وَلَقَدۡ ضَلَّ قَبۡلَهُمۡ أَكۡثَرُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Andolsun ki, onlardan öncekilerin çogu sapiklikta idiler.
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ
Gerçekten biz onlara içlerinden uyarici peygamberler de gönderdik.
فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ
Sonra da bak o uyarilanlarin sonu nasil oldu?
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Ancak Allah'in ihlas ile seçilen kullari baska.
وَلَقَدۡ نَادَىٰنَا نُوحٞ فَلَنِعۡمَ ٱلۡمُجِيبُونَ
Andolsun ki Nuh bize seslenip dua etmisti de biz de ne güzel kabul etmistik.
وَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ
Biz hem onu, hem ailesini o büyük sikintidan kurtardik.
وَجَعَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلۡبَاقِينَ
Hem onun neslini bâki kalanlar kildik.