فَنَظَرَ نَظۡرَةٗ فِي ٱلنُّجُومِ
(88-89) Derken yildizlara bir bakti da: "Ben gerçekten hastayim" dedi.
فَقَالَ إِنِّي سَقِيمٞ
(88-89) Derken yildizlara bir bakti da: "Ben gerçekten hastayim" dedi.
فَتَوَلَّوۡاْ عَنۡهُ مُدۡبِرِينَ
O zaman arkalarini dönerek basindan kaçisiverdiler.
فَرَاغَ إِلَىٰٓ ءَالِهَتِهِمۡ فَقَالَ أَلَا تَأۡكُلُونَ
Derken bir kurnazlikla onlarin ilâhlarina vardi da, "Buyursaniza, yemez misiniz?" dedi.
مَا لَكُمۡ لَا تَنطِقُونَ
(Cevap vermediklerini görünce de): "Neyiniz var da konusmuyorsunuz?" (dedi).
فَرَاغَ عَلَيۡهِمۡ ضَرۡبَۢا بِٱلۡيَمِينِ
Nihayet bir yolunu bulup onlara kuvvetli bir darbe indirdi.
فَأَقۡبَلُوٓاْ إِلَيۡهِ يَزِفُّونَ
Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yürüdüler.
قَالَ أَتَعۡبُدُونَ مَا تَنۡحِتُونَ
Ibrahim dedi ki: "A, siz kendi yonttugunuz seylere mi tapiyorsunuz?"
وَٱللَّهُ خَلَقَكُمۡ وَمَا تَعۡمَلُونَ
"Halbuki sizi de yaptiklarinizi da Allah yaratmistir."