أَتَّخَذۡنَٰهُمۡ سِخۡرِيًّا أَمۡ زَاغَتۡ عَنۡهُمُ ٱلۡأَبۡصَٰرُ

"Onlari eglence yerine tutmustuk ha! Yoksa bu gözler onlardan kaydi mi?"


إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقّٞ تَخَاصُمُ أَهۡلِ ٱلنَّارِ

Süphesiz ki bu haktir. Ates ehlinin birbiriyle tartismasi muhakkak olacaktir.


قُلۡ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٞۖ وَمَا مِنۡ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ

De ki: "Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim. O tek ve kahredici olan Allah'tan baska tanri da yoktur."


رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّـٰرُ

"O, göklerin, yerin ve ikisi arasindakilerin Rabbidir. O çok güçlüdür, çok bagislayicidir."


قُلۡ هُوَ نَبَؤٌاْ عَظِيمٌ

De ki: "Bu, bir büyük haberdir."


أَنتُمۡ عَنۡهُ مُعۡرِضُونَ

"Siz ondan yüz çeviriyorsunuz."


مَا كَانَ لِيَ مِنۡ عِلۡمِۭ بِٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰٓ إِذۡ يَخۡتَصِمُونَ

"Münakasa ederlerken, benim melekler yüksek topluluguna ait ne bilgim olabilirdi?"


إِن يُوحَىٰٓ إِلَيَّ إِلَّآ أَنَّمَآ أَنَا۠ نَذِيرٞ مُّبِينٌ

"Ancak ben açiktan açiga korkutmakla görevli oldugum için o bilgi bana vahyediliyor."



الصفحة التالية
Icon