إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَهَٰمَٰنَ وَقَٰرُونَ فَقَالُواْ سَٰحِرٞ كَذَّابٞ
Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu bir sihirbaz, bir yalancidir" dediler.
فَلَمَّا جَآءَهُم بِٱلۡحَقِّ مِنۡ عِندِنَا قَالُواْ ٱقۡتُلُوٓاْ أَبۡنَآءَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ وَٱسۡتَحۡيُواْ نِسَآءَهُمۡۚ وَمَا كَيۡدُ ٱلۡكَٰفِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ
Bunun üzerine Musa, kendilerine tarafimizdan hakki getirince de: "Onunla beraber iman etmis olanlarin ogullarini öldürün, kadinlarini diri tutun." dediler. Fakat o kâfirlerin tuzagi da hep bosa çikmaktadir.
وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ ذَرُونِيٓ أَقۡتُلۡ مُوسَىٰ وَلۡيَدۡعُ رَبَّهُۥٓۖ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يُبَدِّلَ دِينَكُمۡ أَوۡ أَن يُظۡهِرَ فِي ٱلۡأَرۡضِ ٱلۡفَسَادَ
Bir de Firavun: "Birakin beni, öldüreyim Musa'yi da o Rabbine dua etsin. Çünkü ben onun, dininizi degistirmesinden veya yeryüzünde bir bozgunculuk çikarmasindan korkuyorum" dedi.
وَقَالَ مُوسَىٰٓ إِنِّي عُذۡتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُم مِّن كُلِّ مُتَكَبِّرٖ لَّا يُؤۡمِنُ بِيَوۡمِ ٱلۡحِسَابِ
Musa da: "Ben hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a siginirim" dedi.
وَقَالَ رَجُلٞ مُّؤۡمِنٞ مِّنۡ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ يَكۡتُمُ إِيمَٰنَهُۥٓ أَتَقۡتُلُونَ رَجُلًا أَن يَقُولَ رَبِّيَ ٱللَّهُ وَقَدۡ جَآءَكُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ مِن رَّبِّكُمۡۖ وَإِن يَكُ كَٰذِبٗا فَعَلَيۡهِ كَذِبُهُۥۖ وَإِن يَكُ صَادِقٗا يُصِبۡكُم بَعۡضُ ٱلَّذِي يَعِدُكُمۡۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي مَنۡ هُوَ مُسۡرِفٞ كَذَّابٞ
Firavun ailesinden imanini saklayan bir adam da söyle dedi: "Bir adami, Rabbim Allah dedigi için öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden delillerle gelmistir. Hem o bir yalanci ise çok sürmez, yalani boynuna geçer. Fakat dogru ise size yaptigi tehditlerin birkismi olsun basiniza gelir. Süphe yok ki Allah asiri giden bir yalanciyi dogru yola çikarmaz."