أَفَرَءَيۡتَ مَنِ ٱتَّخَذَ إِلَٰهَهُۥ هَوَىٰهُ وَأَضَلَّهُ ٱللَّهُ عَلَىٰ عِلۡمٖ وَخَتَمَ عَلَىٰ سَمۡعِهِۦ وَقَلۡبِهِۦ وَجَعَلَ عَلَىٰ بَصَرِهِۦ غِشَٰوَةٗ فَمَن يَهۡدِيهِ مِنۢ بَعۡدِ ٱللَّهِۚ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
(Ey Muhammed!) Hevâ ve hevesini kendine ilâh edinen, Allah'in kendi ilmi dahilinde saptirdigi, kulagini ve kalbini mühürleyip gözüne perde çektigi kimseyi görüyor musun? Simdi onu Allah'tan baska kim hidâyete erdirebilir? Hala düsünmez misiniz?
وَقَالُواْ مَا هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا ٱلدُّنۡيَا نَمُوتُ وَنَحۡيَا وَمَا يُهۡلِكُنَآ إِلَّا ٱلدَّهۡرُۚ وَمَا لَهُم بِذَٰلِكَ مِنۡ عِلۡمٍۖ إِنۡ هُمۡ إِلَّا يَظُنُّونَ
Hem müsrikler dediler ki: "Hayat, ancak bu dünya hayatimizdan ibarettir. Ölürüz ve yasariz. Bizi ancak geçen zaman yokluga sürükler. Halbuki onlarin bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece böyle zannederler.
وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُنَا بَيِّنَٰتٖ مَّا كَانَ حُجَّتَهُمۡ إِلَّآ أَن قَالُواْ ٱئۡتُواْ بِـَٔابَآئِنَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Kendilerine âyetlerimiz açikça okundugu zaman; "Eger sözünüzde dogru iseniz atalarimizi diriltip getirin." demekten baska söylenecek hiçbir delil yoktur.
قُلِ ٱللَّهُ يُحۡيِيكُمۡ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يَجۡمَعُكُمۡ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ لَا رَيۡبَ فِيهِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
(Ey Muhammed!) De ki: "Allah sizi diriltir. Sonra sizi o öldürür, sonra da geleceginde süphe olmayan kiyamet gününde (diriltip) bir araya toplar. Fakat insanlarin çogu bilmezler.