فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
فَإِذَا ٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ وَرۡدَةٗ كَٱلدِّهَانِ
Gök yarılıp da, gül gibi kızardığı, yağ gibi eridiği zaman haliniz nice olur?
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُسۡـَٔلُ عَن ذَنۢبِهِۦٓ إِنسٞ وَلَا جَآنّٞ
O gün ne insana ve ne cine suçu sorulur.
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
يُعۡرَفُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ بِسِيمَٰهُمۡ فَيُؤۡخَذُ بِٱلنَّوَٰصِي وَٱلۡأَقۡدَامِ
Suçlular simalarından tanınırlar da, alın saçlarından ve ayaklarından yakalanırlar.
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ
İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.