أَفَنَجۡعَلُ ٱلۡمُسۡلِمِينَ كَٱلۡمُجۡرِمِينَ
Kendilerini Allah'a vermiş olanları hiç suçlular gibi tutar mıyız?
مَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ
Ne oluyorsunuz? Ne biçim hükmediyorsunuz?
أَمۡ لَكُمۡ كِتَٰبٞ فِيهِ تَدۡرُسُونَ
Yoksa okuduğunuz bir kitabınız mı var?
إِنَّ لَكُمۡ فِيهِ لَمَا تَخَيَّرُونَ
Seçtikleriniz herhalde orada olacaktır.
أَمۡ لَكُمۡ أَيۡمَٰنٌ عَلَيۡنَا بَٰلِغَةٌ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ إِنَّ لَكُمۡ لَمَا تَحۡكُمُونَ
Yoksa aleyhimizde, kıyamet gününe kadar süregidecek ahidleriniz mi var ki, kendinize hükmettikleriniz sizin olacaktır?
سَلۡهُمۡ أَيُّهُم بِذَٰلِكَ زَعِيمٌ
Sor onlara: "Bunu kim üzerine alır?"
أَمۡ لَهُمۡ شُرَكَآءُ فَلۡيَأۡتُواْ بِشُرَكَآئِهِمۡ إِن كَانُواْ صَٰدِقِينَ
Yoksa onların ortakları mı vardır? Doğru sözlü iseler ortaklarını getirsinler.
يَوۡمَ يُكۡشَفُ عَن سَاقٖ وَيُدۡعَوۡنَ إِلَى ٱلسُّجُودِ فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ
O gün işin dehşetinden baldırlar açılır; gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet bürür; secdeye çağırılırlar ama buna güçleri yetmez. Oysa, kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı.