ثُمَّ ٱلسَّبِيلَ يَسَّرَهُۥ

Sonra, yolu ona kolaylaştırmıştır.


ثُمَّ أَمَاتَهُۥ فَأَقۡبَرَهُۥ

Sonra onu öldürür ve kabre koyar.


ثُمَّ إِذَا شَآءَ أَنشَرَهُۥ

Sonra, dilediği zaman onu tekrar diriltir.


كَلَّا لَمَّا يَقۡضِ مَآ أَمَرَهُۥ

Hayır; Allah'ın kendisine buyurduğunu hala yerine getirmemiştir.


فَلۡيَنظُرِ ٱلۡإِنسَٰنُ إِلَىٰ طَعَامِهِۦٓ

İnsan, yiyeceğine bir baksın;


أَنَّا صَبَبۡنَا ٱلۡمَآءَ صَبّٗا

Doğrusu suyu bol bol indirmekteyiz.


ثُمَّ شَقَقۡنَا ٱلۡأَرۡضَ شَقّٗا

Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.


فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا حَبّٗا

Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.


وَعِنَبٗا وَقَضۡبٗا

Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.



الصفحة التالية
Icon