وَإِذَا ذُكِّرُواْ لَا يَذۡكُرُونَ

Onlara öğüt verildiğinde öğüt dinlemezler.


وَإِذَا رَأَوۡاْ ءَايَةٗ يَسۡتَسۡخِرُونَ

Bir mucize gördüklerinde onu eğlenceye alırlar.


وَقَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٌ

"Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?" derler.


أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ

"Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?" derler.


أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ

"Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?" derler.


قُلۡ نَعَمۡ وَأَنتُمۡ دَٰخِرُونَ

De ki: "Evet hem de zelil ve hakir olarak."


فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ فَإِذَا هُمۡ يَنظُرُونَ

Tek bir çığlık. Hemen bakıp kalırlar.


وَقَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا هَٰذَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ

Şöyle derler: "Vay bize! İşte bu ceza günüdür."



الصفحة التالية
Icon