لِنُرِيَكَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا ٱلۡكُبۡرَى
"Bunlari sana en büyük mucizelerimizden (bir kismini) gösterelim diye yaptik."
ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
"Firavun'a git, çünkü o hakikaten azdi."
قَالَ رَبِّ ٱشۡرَحۡ لِي صَدۡرِي
Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Benim gögsüme genislik ver,
وَيَسِّرۡ لِيٓ أَمۡرِي
Isimi kolaylastir,
وَٱحۡلُلۡ عُقۡدَةٗ مِّن لِّسَانِي
Dilimden dügümü çöz
يَفۡقَهُواْ قَوۡلِي
Ki, sözümü iyi anlasinlar.
وَٱجۡعَل لِّي وَزِيرٗا مِّنۡ أَهۡلِي
Bir de bana ailemden bir vezir ver.
هَٰرُونَ أَخِي
Kardesim Harun'u (ver).
ٱشۡدُدۡ بِهِۦٓ أَزۡرِي
Onunla arkami kuvvetlendir.
وَأَشۡرِكۡهُ فِيٓ أَمۡرِي
(Elçilik) isimde onu bana ortak et.
كَيۡ نُسَبِّحَكَ كَثِيرٗا
Ki seni çok tesbih edelim.