إِنَّا كَذَٰلِكَ نَفۡعَلُ بِٱلۡمُجۡرِمِينَ
Iste biz günahkarlara böyle yapariz.
إِنَّهُمۡ كَانُوٓاْ إِذَا قِيلَ لَهُمۡ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ يَسۡتَكۡبِرُونَ
Çünkü onlar, kendilerine: "Allah'tan baska ilâh yoktur" denildigi zaman kafa tutuyorlardi.
وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوٓاْ ءَالِهَتِنَا لِشَاعِرٖ مَّجۡنُونِۭ
Ve: "Biz, hiçbir mecnun (deli) sair için ilâhlarimizi birakir miyiz?" diyorlardi.
بَلۡ جَآءَ بِٱلۡحَقِّ وَصَدَّقَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Hayir o, hak ile geldi ve bütün peygamberleri tasdik etti.
إِنَّكُمۡ لَذَآئِقُواْ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡأَلِيمِ
Elbette siz o aci azabi tadacaksiniz.
وَمَا تُجۡزَوۡنَ إِلَّا مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Bununla beraber baska degil, hep yaptiginiz amellerinizle cezalandirilacaksiniz.
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Sadece Allah'in ihlasli kullari müstesnadir.
أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ رِزۡقٞ مَّعۡلُومٞ
Iste onlar için belli bir rizik vardir.
فَوَٰكِهُ وَهُم مُّكۡرَمُونَ
(42-43) Meyveler (vardir), Naîm cennetlerinde onlara hep ikram edilir.