فِي جَنَّـٰتِ ٱلنَّعِيمِ

(42-43) Meyveler (vardir), Naîm cennetlerinde onlara hep ikram edilir.


عَلَىٰ سُرُرٖ مُّتَقَٰبِلِينَ

(Onlar) Karsilikli tahtlar üzerindedirler.


يُطَافُ عَلَيۡهِم بِكَأۡسٖ مِّن مَّعِينِۭ

(45-46) Içenlere lezzet veren, pinardan doldurulmus bembeyaz bir kadehle onlarin etrafinda dolasilir.


بَيۡضَآءَ لَذَّةٖ لِّلشَّـٰرِبِينَ

(45-46) Içenlere lezzet veren, pinardan doldurulmus bembeyaz bir kadehle onlarin etrafinda dolasilir.


لَا فِيهَا غَوۡلٞ وَلَا هُمۡ عَنۡهَا يُنزَفُونَ

Onda ne bir zararli sonuç vardir, ne de sarhosluk verir.


وَعِندَهُمۡ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ عِينٞ

Yanlarinda iri gözlü, bakislarini kocalarindan baskalarina çevirmeyen hanimlar vardir.


كَأَنَّهُنَّ بَيۡضٞ مَّكۡنُونٞ

Sanki onlar örtülüp saklanmis yumurta gibidirler.


فَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ

Derken birbirine dönüp sorarlar:


قَالَ قَآئِلٞ مِّنۡهُمۡ إِنِّي كَانَ لِي قَرِينٞ

Içlerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadasim vardi."



الصفحة التالية
Icon