مَا لَكُمۡ كَيۡفَ تَحۡكُمُونَ
Size ne oldu? Nasil hükmediyorsunuz?
أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Hiç düsünmüyor musunuz?
أَمۡ لَكُمۡ سُلۡطَٰنٞ مُّبِينٞ
Yoksa sizin için açik bir delil mi var?
فَأۡتُواْ بِكِتَٰبِكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
O halde, eger dogru söylüyorsaniz getirin kitabinizi.
وَجَعَلُواْ بَيۡنَهُۥ وَبَيۡنَ ٱلۡجِنَّةِ نَسَبٗاۚ وَلَقَدۡ عَلِمَتِ ٱلۡجِنَّةُ إِنَّهُمۡ لَمُحۡضَرُونَ
Onlar, Allah ile cinler arasinda bir neseb (hisimlik bagi) uydurdular. Oysa andolsun cinler bilirler ki, o yalancilar mutlaka cehenneme götürüleceklerdir.
سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ
Allah, onlarin yakistirdiklari vasiflardan münezzeh ve yücedir.
إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ
Fakat Allah'in ihlas ile seçilen kullari baska (onlar, Allah'i böyle sirk ile vasiflamazlar).
فَإِنَّكُمۡ وَمَا تَعۡبُدُونَ
(161-162-163) Çünkü siz ve taptiklariniz, kendiliginden cehenneme saldiran kimseden baskasini, Allah'a karsi kandirip, saptiramazsiniz.