ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
Sonra da: "yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir.
كَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلۡأَبۡرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ
Ama iyilerin defteri yüksek katlardadır.
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ
O yüksek katların ne olduğunu sen bilir misin?
كِتَٰبٞ مَّرۡقُومٞ
O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır.
يَشۡهَدُهُ ٱلۡمُقَرَّبُونَ
O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır.
إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler.
عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ
İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler.
تَعۡرِفُ فِي وُجُوهِهِمۡ نَضۡرَةَ ٱلنَّعِيمِ
Onları, yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın.
يُسۡقَوۡنَ مِن رَّحِيقٖ مَّخۡتُومٍ
Sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler. İyi şeyler için yarışanlar, bunun için yarışsınlar.