ﯾ
surah.translation
.
من تأليف:
مجموعة من العلماء
.
ﰡ
Güneş katlanıp dürüldüğünde,
Yıldızlar (kararıp) döküldüğünde,
Dağlar (sallanıp) yürütüldüğünde,
Gebe develer salıverildiğinde,
Vahşî hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde,
Denizler kaynatıldığında,
Ruhlar (bedenlerle) birleştirildiğinde,
Diri diri toprağa gömülen kıza, sorulduğunda,
hangi günah sebebiyle öldürüldüğü,
(Amellerin yazılı olduğu) defterler açıldığında,
Gökyüzü sıyrılıp alındığında,
cehennem tutuşturulduğunda
ve cennet yaklaştırıldığında,
Kişi neler getirdiğini öğrenmiş olacaktır.
Hayır! (Gündüz) sinen,
ﮖﮗ
ﰏ
akıp giden, etrafı aydınlatan yıldızlara andolsun,
Kararmaya yüz tuttuğunda geceye andolsun,
Ağarmaya başladığında sabaha andolsun ki,
itibarlı bir elçinin (Cebrail'in) getirdiği sözdür.
O (Kur'an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş'ın sahibi (Allah'ın) katında
O orada sayılan, güvenilen (elçi)'dir.
Arkadaşınız (Muhammed) de mecnun değildir.
Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.
O, gaybın bilgilerini (sizden) esirgemez.
O lanetlenmiş şeytanın sözü de değildir.
ﯧﯨ
ﰙ
Hal böyle iken nereye gidiyorsunuz?
O, herkes için, bir öğüttür.
Sizden doğru yolda gitmek isteyenler için.
Âlemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.