ﯬ
ترجمة معاني سورة المنافقون
باللغة التركية من كتاب الترجمة التركية - شعبان بريتش
.
من تأليف:
شعبان بريتش
.
ﰡ
Münafıklar sana geldiklerinde: "Senin kesinlikle Allah’ın Rasûlü olduğuna şahitlik ederiz" dediler. Allah, senin kendi Rasûlü olduğunu bilir. Allah, münafıkların yalancı olduklarına da şahitlik eder.
Onlar, yeminlerini bir kalkan edinip, Allah’ın yolundan alıkoydular. Onların yaptıkları şey ne kötüdür!
Bu, onların iman edip, sonra da küfretmiş olmalarındandır. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.
Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her çığlığı kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan uzak dur. Allah onları kahretsin, nasıl da (haktan) çevriliyorlar.
Onlara: Gelin, Allah'ın Rasûlü sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Onlar için bağışlanma dilesen de dilemesen de birdir. Allah, onları bağışlamayacaktır. Allah fasıklar topluluğuna hidayet etmez.
Onlar; "Allah’ın Rasûlünün yanındaki kimselere infakta bulunmayın ki dağılıp gitsinler" diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır ama münafıklar anlayamazlar.
"Medine’ye dönersek, güçlü olan, zayıf olanı oradan çıkaracaktır" diyorlar. Oysa izzet Allah'ın, O'nun rasûlünün ve müminlerindir. Ancak münafıklar bilmezler.
Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar hüsrana uğrayacaklardır.
Herhangi birinize ölüm gelip de:"Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip salih kimselerden olsaydım" demeden önce size verdiğimiz rızıktan infak edin.
Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi (ölümünü) ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.