ﯢ

surah.translation .

ﰡ

ﭑﭒﭓ ﰀ​

Necm Suresi


Batmakta olan yıldıza and olsun ki,
ﭕﭖﭗﭘﭙ ﰁ​

Arkadaşınız (Muhammed) sapmamış ve azmamıştır.
ﭛﭜﭝﭞ ﰂ​

O, kendiliğinden konuşmamaktadır.
ﭠﭡﭢﭣﭤ ﰃ​

Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir.
ﭦﭧﭨ ﰄ​

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.
ﭪﭫﭬ ﰅ​

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.
ﭮﭯﭰ ﰆ​

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.
ﭲﭳﭴ ﰇ​

Sonra yaklaşmış ve inmiştir.
ﭶﭷﭸﭹﭺ ﰈ​

Araları iki yay aralığı kadar veya daha da yakın oldu.
ﭼﭽﭾﭿﮀ ﰉ​

Allah o anda kuluna vahyedeceğini etti.
ﮂﮃﮄﮅﮆ ﰊ​

Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı.
ﮈﮉﮊﮋ ﰋ​

Ey inkarcılar! Onun gördüğü şey hakkında kendisi ile tartışır mısınız?
ﮍﮎﮏﮐ ﰌ​

And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür.
ﮒﮓﮔ ﰍ​

And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür.
ﮖﮗﮘ ﰎ​

Orada Me'va cenneti vardır.
ﮚﮛﮜﮝﮞ ﰏ​

Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
ﮠﮡﮢﮣﮤ ﰐ​

Gözü oradan ne kaydı ve ne de onu aştı.
ﮦﮧﮨﮩﮪﮫ ﰑ​

And olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü.
ﮭﮮﮯ ﰒ​

Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?
ﮱﯓﯔ ﰓ​

Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?
ﯖﯗﯘﯙ ﰔ​

Demek erkekler sizin, dişiler Allah'ın mı?
ﯛﯜﯝﯞ ﰕ​

Öyleyse bu haksız bir paylaşma;
ﯠﯡﯢﯣﯤﯥﯦﯧﯨﯩﯪﯫﯬﯭﯮﯯﯰﯱﯲﯳﯴﯵﯶﯷﯸﯹﯺ ﰖ​

Bunlar sizin ve babalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değildir. Allah onları destekleyen bir delil indirmemiştir. Onlar sadece sanıya ve canlarının istediğine uymaktadırlar. Oysa onlara Rablerinden and olsun ki doğruluk rehberi gelmiştir.
ﯼﯽﯾﯿ ﰗ​

Yoksa, her umduğu şey insanın mıdır?
ﰁﰂﰃ ﰘ​

Hayatın ilki de sonu da Allah'ındır.
ﰅﰆﰇﰈﰉﰊﰋﰌﰍﰎﰏﰐﰑﰒﰓﰔﰕﰖﰗ ﰙ​

Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz.
ﭑﭒﭓﭔﭕﭖﭗﭘﭙ ﰚ​

Doğrusu ahirete inanmayanlar, meleklere "dişi" adını takarlar.
ﭛﭜﭝﭞﭟﭠﭡﭢﭣﭤﭥﭦﭧﭨﭩﭪﭫﭬ ﰛ​

Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece sanıya uyarlar. Sanı ise şüphesiz gerçeği ifade etmez.
ﭮﭯﭰﭱﭲﭳﭴﭵﭶﭷﭸ ﰜ​

Bizi anmaktan yüz çevirenlere ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlere aldırma.
ﭺﭻﭼﭽﭾﭿﮀﮁﮂﮃﮄﮅﮆﮇﮈﮉﮊ ﰝ​

Bu onların ulaştıkları bilginin seviyesini gösterir. Doğrusu Rabbin yolundan sapmış olanı pek iyi bilir, doğru yolda olanı da çok iyi bilir.
ﮌﮍﮎﮏﮐﮑﮒﮓﮔﮕﮖﮗﮘﮙﮚﮛ ﰞ​

Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir.
ﮝﮞﮟﮠﮡﮢﮣﮤﮥﮦﮧﮨﮩﮪﮫﮬﮭﮮﮯﮰﮱﯓﯔﯕﯖﯗﯘﯙﯚﯛﯜﯝﯞﯟﯠ ﰟ​

Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir.
ﯢﯣﯤ ﰠ​

Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?"
ﯦﯧﯨ ﰡ​

Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?"
ﯪﯫﯬﯭﯮ ﰢ​

Görülmeyenin ilmi yanında da o mu görüyor?
ﯰﯱﯲﯳﯴﯵﯶ ﰣ​

Yoksa Musa'nın ve sözünü yerine getiren İbrahim'in kitablarında olanlar kendisine bildirilmedi mi ki?
ﯸﯹﯺ ﰤ​

Yoksa Musa'nın ve sözünü yerine getiren İbrahim'in kitablarında olanlar kendisine bildirilmedi mi ki?
ﯼﯽﯾﯿﰀ ﰥ​

Hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez;
ﰂﰃﰄﰅﰆﰇ ﰦ​

İnsan ancak çalıştığına erişir.
ﰉﰊﰋﰌ ﰧ​

Onun çalışması şüphesiz görülecektir.
ﰎﰏﰐﰑ ﰨ​

Sonra ona karşılığı eksiksiz verilecektir.
ﰓﰔﰕﰖ ﰩ​

Doğrusu son varış Rabbinedir.
ﰘﰙﰚﰛ ﰪ​

Doğrusu, güldüren de ağlatan da O'dur.
ﰝﰞﰟﰠ ﰫ​

Doğrusu dirilten de öldüren de O'dur.
ﭑﭒﭓﭔﭕ ﰬ​

Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur.
ﭗﭘﭙﭚ ﰭ​

Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur.
ﭜﭝﭞﭟ ﰮ​

Doğrusu ölümden sonra tekrar dirilten de O'dur.
ﭡﭢﭣﭤ ﰯ​

Doğrusu zengin eden de varlıklı kılan da O'dur.
ﭦﭧﭨﭩ ﰰ​

Doğrusu Şira yıldızının Rabbi O'dur.
ﭫﭬﭭﭮ ﰱ​

İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur.
ﭰﭱﭲ ﰲ​

İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur.
ﭴﭵﭶﭷﭸﭹﭺﭻﭼﭽ ﰳ​

Daha önce de Nuh milletini yok eden O'dur; çünkü onlar çok zalim ve pek taşkın kimselerdi.
ﭿﮀ ﰴ​

Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur.
ﮂﮃﮄ ﰵ​

Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur.
ﮆﮇﮈﮉ ﰶ​

Ey kişi! Rabbinin hangi nimetinden şüpheye düşersin?
ﮋﮌﮍﮎﮏ ﰷ​

İşte ilk uyaranlar gibi bu da bir uyarandır.
ﮑﮒ ﰸ​

Kıyamet yaklaştıkça yaklaşmıştır.
ﮔﮕﮖﮗﮘﮙ ﰹ​

Onu Allah'tan başka ortaya koyacak yoktur.
ﮛﮜﮝﮞ ﰺ​

Bu söze mi şaşıyorsunuz?
ﮠﮡﮢ ﰻ​

Gülüyorsunuz... Ağlamıyorsunuz.
ﮤﮥ ﰼ​

Habersiz oyalanmaktasınız.
ﮧﮨﮩﮪ ﰽ​

Artık secdeye varın, Allah'a kulluk edin.