ﯶ

ترجمة معاني سورة المزّمّل باللغة التركية من كتاب Diyanet Isleri - Turkish translation .

ﰡ

ﭑﭒ ﰀ​

Müzemmil Suresi


Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır Kuran oku.
ﭔﭕﭖﭗ ﰁ​

Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır Kuran oku.
ﭙﭚﭛﭜﭝ ﰂ​

Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır Kuran oku.
ﭟﭠﭡﭢﭣﭤ ﰃ​

Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır Kuran oku.
ﭦﭧﭨﭩﭪ ﰄ​

Doğrusu Biz, sana, taşıması ağır bir söz vahyedeceğiz.
ﭬﭭﭮﭯﭰﭱﭲﭳ ﰅ​

şüphesiz, gece kalkışı daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir.
ﭵﭶﭷﭸﭹﭺ ﰆ​

Çünkü gündüz, seni uzun uzun alıkoyacak işler vardır.
ﭼﭽﭾﭿﮀﮁ ﰇ​

Rabbinin adını an; herşeyi bırakıp yalnız O'na yönel,
ﮃﮄﮅﮆﮇﮈﮉﮊﮋ ﰈ​

O, doğunun ve batının Rabbidir; O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse O'nu vekil tut.
ﮍﮎﮏﮐﮑﮒﮓ ﰉ​

Onların söylediklerine sabret, yanlarından güzellikle ayrıl.
ﮕﮖﮗﮘﮙﮚ ﰊ​

Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları Bana bırak; onlara az bir mehil ver.
ﮜﮝﮞﮟ ﰋ​

Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır.
ﮡﮢﮣﮤﮥ ﰌ​

Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır.
ﮧﮨﮩﮪﮫﮬﮭﮮ ﰍ​

Kıyametin koptuğu gün, yeryüzü ve dağlar sarsılır; dağlar, yumuşak kum yığını haline gelir.
ﮰﮱﯓﯔﯕﯖﯗﯘﯙﯚﯛ ﰎ​

Firavun'a bir peygamber gönderdiğimiz gibi, size de, hakkınızda şahidlik edecek bir peygamber gönderdik.
ﯝﯞﯟﯠﯡﯢ ﰏ​

Ama Firavun o peygambere karşı gelmişti de onu çok ağır bir şekilde tutup cezalandırmıştık.
ﯤﯥﯦﯧﯨﯩﯪﯫ ﰐ​

Eğer inkar ederseniz, gençleri ihtiyarlatan günden nasıl korunursunuz?
ﯭﯮﯯﯰﯱﯲﯳ ﰑ​

O günün şiddetiyle gök bile parçalanır. O'nun sözü yerine gelir.
ﯵﯶﯷﯸﯹﯺﯻﯼﯽﯾ ﰒ​

Doğrusu bu anlatılanlar birer öğüttür. Dileyen kimse, Rabbine doğru giden bir yol tutar.
ﭑﭒﭓﭔﭕﭖﭗﭘﭙﭚﭛﭜﭝﭞﭟﭠﭡﭢﭣﭤﭥﭦﭧﭨﭩﭪﭫﭬﭭﭮﭯﭰﭱﭲﭳﭴﭵﭶﭷﭸﭹﭺﭻﭼﭽﭾﭿﮀﮁﮂﮃﮄﮅﮆﮇﮈﮉﮊﮋﮌﮍﮎﮏﮐﮑﮒﮓﮔﮕﮖﮗﮘﮙﮚﮛﮜﮝﮞﮟﮠﮡﮢﮣﮤﮥﮦﮧﮨ ﰓ​

Şüphesiz Rabbin, senin ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun gecenin üçte ikisinden biraz az, yarısı ve üçte biri kadar vakit içinde kalktığını bilir. Gece ve gündüzü Allah ölçer; sizin bu vakitleri takdir edemeyeceğinizi bildiğinden tevbenizi kabul etmiştir. Artık, Kuran'dan kolayınıza geleni okuyun; Allah, içinizden, hasta olanları, Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacak olan kimseleri ve Allah yolunda savaşacak olanları şüphesiz bilir. Kuran'dan kolayınıza geleni okuyun; namazı kılın; zekatı verin; Allah'a güzel ödünç takdiminde bulunun; kendiniz için yaptığınız iyiliği daha iyi ve daha büyük ecir olarak Allah katında bulursunuz. Allah'tan bağışlanma dileyin; Allah elbette bağışlar ve merhamet eder.