ترجمة معاني سورة الأعلى
باللغة التركية من كتاب الترجمة التركية - مجمع الملك فهد
.
من تأليف:
مجموعة من العلماء
.
ﰡ
Yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et.
Yaratıp düzene koyan,
takdir edip yol gösteren,
(topraktan) yeşil otu çıkarıp
sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren.
Sana (Kur'an'ı) okutacağız; sen hiç unutmayacaksın.
Artık Allah'ın dilediği hariç, şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.
ﯤﯥ
ﰇ
Seni en kolaya muvaffak kılacağız.
O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.
(Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak.
ﭑﭒ
ﰊ
Kötü kimse ise öğütten kaçınır.
En büyük ateşe girecek olan
sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
Temizlenen, kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.
Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden.
Fakat siz (ey insanlar!) dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
Ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde.
Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda,
İbrahim ve Musa'nın kitaplarında da vardır.
