ترجمة سورة المدّثر

Diyanet Isleri - Turkish translation
ترجمة معاني سورة المدّثر باللغة التركية من كتاب Diyanet Isleri - Turkish translation .

ﰡ

ﮪﮫ ﰀ​

Müdahhir Suresi


Ey örtüye bürünen!
ﮭﮮ ﰁ​

Kalk da uyar.
ﮰﮱ ﰂ​

Rabbini yücelt.
ﯔﯕ ﰃ​

Giydiklerini temiz tut.
ﯗﯘ ﰄ​

Kötü şeyleri terke devam et.
ﯚﯛﯜ ﰅ​

Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.
ﯞﯟ ﰆ​

Rabbin için sabret.
ﯡﯢﯣﯤ ﰇ​

Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
ﯦﯧﯨﯩ ﰈ​

Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
ﯫﯬﯭﯮ ﰉ​

Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
ﯰﯱﯲﯳ ﰊ​

Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.
ﯵﯶﯷﯸ ﰋ​

Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.
ﯺﯻ ﰌ​

Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.
ﯽﯾﯿ ﰍ​

Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.
ﰁﰂﰃﰄ ﰎ​

Bir de verdiğim nimetten artırmamı umar;
ﰆﰇﰈﰉﰊﰋ ﰏ​

Hayır; hayır; çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı son derece inatçıdır.
ﰍﰎ ﰐ​

Onu sarp bir yokuşa sardıracağım.
ﰐﰑﰒ ﰑ​

Çünkü o, düşündü, ölçtü biçti;
ﭑﭒﭓ ﰒ​

Canı çıkası, ne biçim ölçüp biçti!
ﭕﭖﭗﭘ ﰓ​

Canı çıkası; sonra yine ne biçim ölçüp biçti!
ﭚﭛ ﰔ​

Sonra baktı;
ﭝﭞﭟ ﰕ​

Sonra kaşlarını çattı, suratını aştı;
ﭡﭢﭣ ﰖ​

Sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.
ﭥﭦﭧﭨﭩﭪ ﰗ​

"Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir. Bu Kuran yalnızca bir insan sözüdür" dedi.
ﭬﭭﭮﭯﭰ ﰘ​

"Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir. Bu Kuran yalnızca bir insan sözüdür" dedi.
ﭲﭳ ﰙ​

İşte bu adamı yakıcı bir ateşe yaslayacağım.
ﭵﭶﭷﭸ ﰚ​

Yakıcı ateşin ne olduğunu sen nerden bilirsin?
ﭺﭻﭼﭽ ﰛ​

O, ne geri bırakır ne de azabdan vazgeçer.
ﭿﮀ ﰜ​

İnsanın derisini kavurur;
ﮂﮃﮄ ﰝ​

Orada ondokuz bekçi vardır.
ﮆﮇﮈﮉﮊﮋﮌﮍﮎﮏﮐﮑﮒﮓﮔﮕﮖﮗﮘﮙﮚﮛﮜﮝﮞﮟﮠﮡﮢﮣﮤﮥﮦﮧﮨﮩﮪﮫﮬﮭﮮﮯﮰﮱﯓﯔﯕﯖﯗﯘﯙﯚﯛﯜﯝﯞﯟﯠﯡﯢﯣ ﰞ​

Cehennemin bekçilerini yalnız meleklerden kılmışızdır. Sayılarını bildirmekle de, ancak inkar edenlerin denenmesini ve kendilerine kitap verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da imanlarının artmasını sağladık. Kendilerine kitap verilenler ve inananlar şüpheye düşmesinler. Kalblerinde hastalık bulunanlar ve inkarcılar: "Allah bu misalle neyi muradetti?" desinler. İşte Allah, böylece, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu, insanoğluna bir öğütten ibarettir.
ﯥﯦ ﰟ​

Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
ﯨﯩﯪ ﰠ​

Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
ﯬﯭﯮ ﰡ​

Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
ﯰﯱﯲ ﰢ​

Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
ﯴﯵ ﰣ​

Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
ﯷﯸﯹﯺﯻﯼﯽ ﰤ​

Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
ﯿﰀﰁﰂﰃ ﰥ​

Herkes kazancına bağlı bir rehindir;
ﰅﰆﰇ ﰦ​

Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
ﰉﰊﰋ ﰧ​

Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
ﰍﰎ ﰨ​

Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
ﰐﰑﰒﰓ ﰩ​

Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.
ﰕﰖﰗﰘﰙ ﰪ​

Onlar derler ki: "Namaz kılanlardan değildik."
ﰛﰜﰝﰞ ﰫ​

"Düşkün kimseyi doyurmuyorduk."
ﰠﰡﰢﰣ ﰬ​

"Batıla dalanlarla biz de dalardık."
ﰥﰦﰧﰨ ﰭ​

"Ceza gününü yalanlardık."
ﰪﰫﰬ ﰮ​

"Ölüm bize o haldeyken geldi."
ﭑﭒﭓﭔ ﰯ​

Artık onlara, şefaatçilerin şefaati fayda vermez.
ﭖﭗﭘﭙﭚ ﰰ​

Öyleyken, bunlara ne oluyor ki öğütten yüz çeviriyorlar?
ﭜﭝﭞ ﰱ​

Aslandan ürkerek kaçan yabani merkeplere benzerler.
ﭠﭡﭢ ﰲ​

Aslandan ürkerek kaçan yabani merkeplere benzerler.
ﭤﭥﭦﭧﭨﭩﭪﭫﭬ ﰳ​

Hayır; her biri önüne açılıvermiş sahifeler verilmesini ister.
ﭮﭯﭰﭱﭲﭳ ﰴ​

Hayır; daha doğrusu ahiretten korkmazlar.
ﭵﭶﭷ ﰵ​

Hayır; şüphesiz bu Kuran bir öğüttür.
ﭹﭺﭻ ﰶ​

Dileyen kimse öğüt alır.
ﭽﭾﭿﮀﮁﮂﮃﮄﮅﮆﮇﮈ ﰷ​

Allah dilemeksizin öğüt alamazlar. O, kendisinden korkulmaya daha layıktır ve bağışlamaya daha ehildir.
Icon